Batı Avrupa Kültürünün dünyaya mal olmuş altı özgün özelliği hakkında notlar

Eskilerin dediği gibi, 'Eğer çıkmazsokağa girdiyseniz, oradan çıkmak için önce geriye dönersiniz. AKP iktidarı altında Türkiye'nin bir çıkmaz sokağa girdiği, son birkaç yıldır oldukça kesin bir şekilde anlaşıldı ve geriye dönüş özlemi de "Sembol Atatürk"de buluşmak ve benzeri konularda ifadesini buluyor. Türkiye, kendi çağının evrensel değerlerini benimseyip cesaretle uygulamış Atatürk'ün bu ilkesini benimseyip, şimdinin evrensel değerlerini cesaretle benimser ve uygularsa, Atatürk'ün ruhuna uygun hareket etmiş olacak, Atatürk zamanını/fikriyatını bugüne taşıyarak değil. Zira "geri dönüş", o zaman doğru bir "geri dönüş" olacak ve Türkiye'ye önemli zaman kazandıracak.
Bu bağlamda, saygın tarih Profesörü Egon Flaig'in, "Batı Avrupa Kültürünün dünyaya mal olmuş altı özgün özelliği" olarak sıraladığı konulara burada değinmek istememin nedeni, hem gelecek hakkındaki tartışmalara kışkırtıcı bir etkide bulunmak, hem de Batı'ya karşı çıkarken bile Batılı normları/değerleri bilerek/bilmeyerek nasıl kullandığımıza dikkat çekmek ve artık evrensel bir kültürün oluştuğunu, bunların dünyada benimsendiğini ve belki onlardan yola çıkarak yeni değerler oluşturmanın daha sağlıklı olabileceği düşüncesi. Flaig'in düşüncelerini buraya, gene "geri dönüş" mantığına uygun olarak alıyorum.
AKP çıkmazından geri-geri çıkmak, arabanın sürekli geriye doğru gideceği anlamına gelmiyor. Dünya da değişiyor ve dünyada/Türkiye' de eleştirdiğim birçok şeyi AKP'den kurtulmak adına burada destekliyormuş gibi görünmekten ziyade, geri vites konusuna dikkat çekmek istedim. Ve Geri vitesin Avrupa ve dünyayla ilgili konuları da Flaig'den kısaca alıntılayalım:
1. Avrupa Kültürü, hayatın giderek daha geniş alanlarını "bilimsel gerçek" (bilimsellik) kıstasının hükmüne teslim eden tek kültürdür. Tarihte bunun başka bir benzeri bulunmuyor.
2. Sadece Avrupa Kültürü, "Siyaset alanı"nın otonom hale gelmesini sağlamıştır.
3. Avrupa Kültürü, insanın en kötü şekilde aşağılanması olarak gördüğü köleliğin kaldırılmasını kabul ettirmiştir ve Hümanizmin evrensel kurallarını koymuştur.
4. Avrupa Kültürü, elitlerinin kendi kendilerini düzenli olarak eleştirdikleri tek kültürdür. Bu tutum, entelektüelizmin kamusal rolünü de ortaya çıkaran özelliktir.
5. Avrupa Kültürü, başka kültürlere karşı işlediği suçları itiraf eden ve yoğun bir şekilde kendi işlediği suçları araştıran tek kültürdür.
6. Sadece Avrupa Kültürü, diğer kültürlere karşı büyük bir merak geliştirmiştir ve etnomerkezci değildir.
Flaig'in bu ilkeleri iyi ve çerpıcı tesbitler, kuşkusuz konuşulacaklardır. Ama daha önemlisi, Anadolu Kültürü'nün böyle özgün kriterleri var mıdır, veya daha genelleştirip soracaksak, Batı ile Doğu arasındaki Ara Bölge'nin böyle özgün değerleri nelerdir? İşte bu sorunun yanıtlarını da tartışanlara bırakmak istiyorum.
(Alıntı, yazarın 2012'de yayımlanan "Das Menschenbild der Inklusion" adlı uzun makalesinden alınmıştır)