Bir 11 Eylül hikayesi..

Yıl 1944...
Müttefik kuvvetlerinin Normandiya çıkarmasından sadece 69 gün sonra, Amerikan 1. Ordusunun 5. Tank tümenine bağlı 85'inci keşif birliği, 11 Eylül günü Lüksemburg'dan gelip Our nehrini aştı. Savaş sırasında Alman toprağına giren ilk birlikti. Nehir üzerindeki köprü, geri çekilen Alman Ordusu tarafından yıkılmıştı, ama Our nehri çok sığdı. Çavuş Warner W. Holzinger ve adamları nehri geçtiler ve hiçbir Alman askerine rastlamadan yollarına devam ettiler. Alman asıllı bir Amerikalı olan Holzinger, bir Alman köylüsüne rastladı. Köylüden, Alman sığınaklarını göstermesini istedi. Çok dosthane davranan köylü, onları birbuçuk kilometre kadar ülke içine doğru götürerek, beton Alman sığınaklarını gösterdi. 20 kadar beton sığınak gören Holzinger ve adamları, bu ilk keşiften sonra, yerel saatle 18.15'de Our nehri kıyısına geri dönüp ilk raporlarını yazıp, teğmen Loren L. Vipond'a teslim ettiler. 



11 Eylül günü akşam saatlerinde Amerikan 1. Ordusu 28'inci tugayının 109'uncu piyade alayı, Our nehrini, kendi kurduğu köprüler üzerinden aşarak Almanya'ya girdi. Rastladıkları ilk yerleşim birimi, Sevenig köyüydü...
Köylü Amerikalılara neden mi o kadar dostane davrandı?
Almanya'nın iki numarası, Hava kuvvetleri mareşali Hermann Göring, birkaç yıl önce, "Düşman uçakları Almanya'nın üzerinden asla uçamaz. Uçarsa, benim adım da Meier olsun" demişti ve halk da ona -bittabi- "Meier!" adını takmıştı...
Az bilinen diğer konu, halkın Hitler'e de bir lakab takmış olması: "Gröfaz!.."
Bu komik lafta Hitler'in, "Gröö" diye kafa ütüleyen zehirli ses tonunu ve onu aşağılayıp küçülten "faz"la abartılı dilini duymak mümkün!
Hitler'i hergün hergün radyodan dinlemekten çok sıkılmış olmalılar!
Bu da başka bir 11 Eylül hikayesi...