ABD ve İsveç'te kuş ölümleri ve medya

Türk basınının da hakkıyla yer verdiği yılbaşı gecesi kuş ölümlerinin nedeni, ABD'de (ve İsveç'te) anlaşılmaya çalışılıyor.
Aynı günlerde İsveç'in güneydoğusundaki Falköping'de yerde 50-100 arası ölü kuş bulundu. Bir karga/kuzgun türü (Dohlen) olan ölü kuşlar. Bulunduklarında, kuşların bazıları ölmemişti, sonra onlar da öldüler. ABD'nin Arkansas eyaletinde de beşbin kuş uçarkan ölerek gökten düştü.Pazartesi günü ABD'nin Arkansas birleşik devletinden, 5000 kuş ölümü haberi geldi. Habertürk, kuşların adını 'Kırmızı kanatlı karatavuk' diye vermiş (Rotschulterstärling/Red-winged Blackbird). Bölgede oturanlar, gökten yağmur gibi ölü kuş yağdığını söylüyorlar.
ABD'de Veterinerler Komisyonu, ölen kuşların iç organlarının tamamen normal olduğunu açıkladı. Ani hava değişikliklerinin, ölüm nedeni olbileceği söyleniyor. Elekromanyetik dalgaların da kuş ölümlerine neden olmuş olabileceği söyleniyor. Kuşların ölüm nedeni bilinmiyor.
Olay, bazı çavrelerde paniğe neden oldu.

ABD ve ardından İsveç'te yaşanan kuş ölümlerinin birden bütün dünyada medya üzerinden duyulması, benzer olayların daha önce nerede olduğu gibi ayrıntıları da gündeme getirdi ve mesela bir televizyon dizisinde, benzeri olayların tasvir edildiği söylendi. Flashforward adlı dizide de, önce gökten ölü kuş yağıyormuş, sonra insanlar bir süreliğine, gelecekte başlarına gelecek her şeyi görüyorlarmış. Aslında bunun bir 'Zaman içinde yolculuk' deneyi olduğu anlaşılıyormuş falan...
Burada en ilginci, medyanın bu olayda oynadığı roldür. Aynı anda, dünyanın heryerinde okunabilen haberlerle medya, olayın heyecanına herkes ortak etmektedir. Bu özellik hem iyi hem kötü. Herşeyden önce, medyaya büyük bir sorumluluk yüklüyor.
Acaba daha büyük veya garip olaylar olsa, medya onları bütün dünyaya hangi ses tonuyla yayar/yaymalıdır? Medyanın, en berbat yanı, benzeri haberler ve onların yüksek emosyonal dozunun belli bir aşinalık yaratması ve aşırı tepkilerin, bir zaman sonra kanıksanarak küçümsenmesi, hatta gündemden düşmesi olmaktadır. Daha büyük olaylar olunca ne olacak?
Türkiye'de -yakın zamana kadar- basında müthiş bir abartma eğilimi vardı (gene var ama normalleşmeye başlama eğilimleri var). Olanı iyice büyütmek, daha sonra daha büyük olaylar yaşanınca ya felç olmak ya da küçültmek... Bence Türk Basını (bir tür bültene dönüşen "Yandaş basın"ı Türk Basını'ndan sayamayıp, ayrı tutuyorum) son zamanda iyi sınav vermiştir ve daha nesnel hale gelmiş, evrensel standartlara daha yaklaşmıştır. İktidarın tüm baskısına rağmen, basının iyi anlamda değişmesi, benzeri garip felaketlere daha makul tepkiler vereceğini gösteriyor.